Ahmet Nail Şen, hükmen tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumunda avukatının yetki belgesiyle yetkilendirdiği bir başka avukatla görüşme talebinde bulunmuştu. Başvurucunun talebi ilgili mevzuatta telefonla görüşme yapılabilecek kişiler arasında tutuklu/hükümlülerin avukatlarının olmadığı gerekçesiyle Ceza İnfaz Kurumu İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığı tarafından reddedildi. Başvurucu bu karara itiraz etti ve İnfaz Hakimliği de haberleşme hürriyeti kapsamında bu itirazı kabul etti.
Ardından Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı İnfaz Hakimliği kararına itiraz etti ve Bartın Ağır Ceza Mahkemesi bu itirazı inceledi. Mahkeme ise dosyada başvurucunun görüşmek istediği avukat adına tanzim edilmiş bir vekaletname yer almamaması sebebiyle itirazı kabul etti.
Diğer bir anlatımla dosyada başvurucunun avukatının vekaletnamesi bulunuyordu ve vekaletnamesi bulunan avukat (başvurucunun avukatı) bir başka avukatı yetki belgesi düzenlemek suretiyle yetkili kılmıştı. Başvurucu yetkili kılınan avukat ile telefonla görüşmek istiyordu. Ağır Ceza Mahkemesi ise yetki belgesi bulunmasına rağmen telefon görüşmesinin yapılabilmesi için o avukat adına dosya içerisine müstakil bir vekaletname sunulması gerektiğini belirterek Başsavcılığın itirazını kabul etti. Sonuç olarak başvurucu kendi avukatının yetkilendirdiği avukat ile telefon görüşmesi yapamadı ve bu sebeple bireysel başvuruda bulundu.
Başvuru dilekçesine asıl avukatı adına düzenlenen vekaletnameyi, görüşmek istediği avukat adına tanzim edilmiş yetki belgesini ve bu avukatın kullandığı mobil telefon hattına ait faturayı ekledi. AYM, somut olayda telefonla görüşme talebinin reddinin haberleşme hürriyetine bir müdahale oluşturduğunu tespit etti. Başvurucunun sunmuş olduğu yetki belgesinin avukatlık/müdafilik ilişkisini gösterir nitelikte olduğu saptandı.
Bunların ışığında AYM, görüşülmek istenen avukat adına düzenlenmiş ayrı bir vekaletname bulunmadığı gerekçesiyle görüşmenin engellenmesinin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygunluk ve ölçülülük ilkesine elverişli olmadığına hükmetti. Böylelikle Anayasa’nın 22.maddesi gereğince haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verildi.
Kararın detayları için tıklayınız.
