Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tunç; Can Atalay hakkındaki kararlardaki görüş farklılığının dokunulmazlıktan kaynaklandığını belirtti. Bakan Tunç’a göre tartışma konusu seçimden önce soruşturmasına başlanan terör suçunun dokunulmazlık kapsamında olup olmadığı. Bu noktada iki yüksek mahkeme arasındaki fikir ayrılığının ortadan kaldırılacağı yerin kanuni düzenlemelerde bir belirsizlik bulunması halinde TBMM olduğu ifade edildi. Bakan Tunç, yaptığı diğer röportajlarda da Anayasa Mahkemesinin yapısı ile ilgili değişiklik yapılabileceğini ve mahkemenin kararlarını ele alan bir denetim mekanizmasının bulunmadığını dile getirdi.
Diğer yandan Bakan Tunç; Anayasa Mahkemesinin ‘‘Benim kararım herkesi bağlar’’ dediğini, Yargıtayın ise ‘‘Ben temyiz mahkemesiyim. Adliye mahkemelerinde verilen kararların son inceleme yeriyim. Kesin hükmü kaldırmanız mümkün olmaz’’ yorumunu yaptığını, ikili bir tartışmanın bu durumdan kaynaklandığını bir basın mensubu ile konuşmasında ifade etti.
Tunç, Anayasa Mahkemesinin iş yükünün çok fazla olduğunu ve burada bir reform ihtiyacı bulunduğunu da vurguladı. Bakan Tunç, eğer bundan sonra bir Anayasa değişikliği veya çalışma usulleri ile ilgili konuları düzenleyen kanun değişikliği yapılmazsa sorunun büyüyerek devam edeceğini ifade etti. Ardından Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı olduğunu tekrardan vurgulayan Tunç, kanunlardaki belirsizlikleri giderecek makamın TBMM olduğunu belirtti.
Açıklamanın detayları için tıklayınız.
