Anayasa Mahkemesi geçtiğimiz aylarda Can Atalay’ın bireysel başvurusu sonucunda hak ihlali kararı vermişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karara uymayarak Türk hukukunda daha önce verilmemiş bir karara imza atmıştı.
Yaşanan bu gelişmeler sonucunda Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmaması ve hak ihlallerinin devam etmesi sebebiyle başvurucu Can Atalay tekrardan bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi ise 21 Aralık 2023 tarihinde hak ihlali kararı verdi. Gerekçeli karar ise bugün Resmi Gazete’de yayımlandı.
Anayasa Mahkemesi Genel Sekreterliği ise kamuoyunu bilgilendirme amacıyla bir duyuru yaptı. Yapılan duyuruda yaşanan gelişmeleri özetledikten sonra değerlendirmede bulunan Mahkemenin tespitleri yer aldı.
Duyuruda Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararların yerine getirilmemesinin, Anayasa’nın 153. maddesinin altıncı fıkrası olan “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar.” hükmü ile çatıştığı belirtildi.
Ayrıca yeniden yargılama dosyasının görevi ve yetkisi olmayan bir mahkemece görülmesinin Anayasa’nın 142. maddesinin amir hükmüne ve Anayasa’nın 37. maddesinde yer alan tabii hâkim ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiği vurgulandı.
Anayasa’nın 148. maddesi ile şartları sağlayan herkese bireysel başvuru hakkının tanındığı ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasının bireysel başvurunun temel noktası olduğu açıklamada yer alırken bireysel başvuru kararlarının uygulanmamasının Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmayı anlamsız hâle getireceği ifade edildi.
Açıklamada ilk derece mahkemesinin Anayasa Mahkemesi kararı gereğince önüne gelen dosyada yeniden yargılamayla ilgili görevini yerine getiremediği dolayısıyla başvurucunun anayasal haklarını da gözetmeden bir yargılama yaptığı belirtildi.
Anayasa Mahkemesi duyuruda yer alan “Anayasa Mahkemesi bireysel başvuru yoluyla bir temel hak ve özgürlüğün ihlal edildiğine karar verdiğinde herhangi bir merciin bu kararın Anayasa'ya veya kanuna uygun olup olmadığını inceleme ve denetleme yetkisi bulunmamaktadır” ve “Anayasa ve kanunlar … herhangi bir yargısal makamı da Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığını tartışma konusunda yetkilendirmemiştir” ifadeleriyle açıkça denetlenemeyeceğinin ve kararlarının bağlayıcı nitelikte olduğunun altını çizdi.
Son olarak Anayasa Mahkemesi; ilk derece mahkemesinin yetkisi dâhilindeki bir dosyayı Yargıtaya göndermesiyle başlayan, Yargıtayın da Anayasa hükümlerini gözardı ederek verdiği bir kararla şekillenen olayın açıkça Anayasa’ya aykırı olduğuna ve başvurucunun bireysel başvuru hakkı, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlaline yol açtığına duyuruda yer vermiştir.
İlgili basın duyurusu için tıklayınız.