Özel bir şirkette motorlu kurye olarak çalışan ve bu süre boyunca ek bir işte daha çalışmakta olan B.M, ek işte çalışması gerekçe gösterilerek tazminatsız ve hemen işten çıkarıldı.
İş mahkemesine başvurarak işverenin bu hareketinin haksız olduğunu ve kendisinin bu ek işi yaparken işverenin rızasını aldığını iddia eden B.M, işverenin ek işte çalıştığını bildiğini ve işten çıkarmanın kötü niyetli olduğunu ileri sürdü. İşten çıkarılmasını haksız, geçersiz ve usulsüz olarak değerlendirerek işe iadesini talep etti.
Davalı şirket ise savunmasında B.M'nin başka bir şirkette çalıştığının SGK bildirimleriyle tespit edildiğini, B.M'nin çelişkili ifadelerde bulunduğunu ve iş akdinin geçerli bir nedenle sona erdirildiğini iddia etti.
İş Mahkemesi, feshin haklı nedene dayandığını vurgulayarak davayı reddetti; ancak Bölge Adliye Mahkemesi, işçinin ek işte çalışması durumunun iş sözleşmesinin sadakat borcuna aykırı olup olmadığının İş Mahkemesince değerlendirilmediğini ve işçinin yasal sınırlar içinde iş ilişkisine girmesini engelleyen sözleşme hükümlerinin Anayasa'ya aykırı olabileceğini belirtti.
Ayrıca işçinin davalı şirket nezdinde motorlu kurye olarak çalıştığını, haksız rekabet oluşturacak bir durumun mevcut olmadığını vurgulayarak işe iadesine karar verdi. Mahkeme bu kararıyla ek işte çalışan işçiler adına emsal bir karara hükmetti.
