Taraflar arasındaki uyuşmazlık bir geçit hakkı kurulması davasından ileri geliyor. Davacı, kendi taşınmazının genel yola çıkışının bulunmadığını ve komşu taşınmazlar üzerinden en uygun güzergahta makul bir bedel karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep etti.
Mahkemece komşu parselin maliki Doğan Er’in vefat etmiş olduğunu saptandı ve yasal mirasçılarına tebligat yapıldı. Davalılar bilirkişi raporuna itiraz ederek davanın reddini savundu. Bazı davalıların vekili ise 09.01.2023 tarihinde bir dilekçe vererek davalılardan Zöhre Şahan’ın 16.11.2022 tarihinde vefat ettiğini bildirdi. İlk derece mahkemesi ise kesin olarak geçit irtifakı kurulmasına ve geçit bedelinin davalılara ödenmesine hükmetti.
İlgili karara karşı Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından kanun yararına temyiz isteminde bulunuldu. Kanun yararına temyiz isteminin gerekçesinde komşu taşınmazın maliki Doğan Er’in 23.08.2020 tarihinde vefat ettiği fakat mahkemece mirasçılık belgesinin temin edilmediği, mirasçılardan davalı Zöhre Şahan’ın karar tarihinden önce vefat ettiği ancak mahkemece adı geçen davalının da mirasçılık belgesi temin edilmeksizin taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği belirtiliyor. Bu sebeple taraf teşkili sağlanmadan karar alınmasının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27.maddesi kapsamında hukuki dinlenilme hakkına aykırı olduğu belirtilerek hükmün kanun yararına bozulması istenmiş.
Yargıtay ilk olarak geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer almasının zorunlu olduğunu belirtti. Yapılan değerlendirmede, kayıt maliki Doğan Er’in mirasçılık belgesi temin edilmeden nüfus kaydına göre mirasçıların davalı olarak davaya dahil edildiği; mahkemece, mirasçılardan davalı Zöhre Şahan’ın da mirasçılık belgesi temin edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği tespit edildi. Kısaca davalı tarafta mirasçılık belgesi temin edilmeden taraf teşkili sağlandığı saptandı.
Bunların ışığında Yargıtay, kayıt maliki Doğan Er ve davalı mirasçısı Zöhre Şahan’ın mirasçılık belgelerinin ilgilisinden temin edilerek yasal mirasçıların usulüne uygun şekilde davaya katılımının sağlanması gerektiğine hükmetti. Bu noktada HMK m.27 kapsamında hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru bulunmadı ve hükmün bozulmasına karar verildi.
Sonuç olarak mirasçılık belgelerinin ilgilisinden temin edilmeden davalıların nüfus kayıtlarına göre davaya dahil edilmesi hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmiş ve ilk derece mahkemesi kararı kanun yararına bozulmuştur.
Kararın detayları için tıklayınız.